Güncelleme Tarihi: 03 Nisan 2018

Gösterim: 1095

Rektörümüz Prof. Dr. Süleyman Özdemir'in "53. Kütüphaneler Haftası" Açılış Konuşması.

Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafınadan ve Valiliğimiz himayelerinde ve üniversitemizin ev sahipliğinde düzenlenen 53. Kütüphane Haftası’nın açılışına hoş geldiniz. Hepinizi, saygıyla selamlıyorum.

Kelime olarak kütüphane, Arapçada kitaplar manasına gelen kütüb kelimesi ile Farsçada ev manasına gelen hane kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir.

Kütüphane, belli bir sisteme göre düzenlenen kitap ve benzeri materyallerin toplandığı, saklandığı, okuyucu ve araştırmacıların istifadesine sunulduğu yerdir.

Günümüzde yeni bilimsel materyallerin çeşitlenip çoğalması neticesinde ortaya çıkan, elektronik, sesli ve görüntülü yayınların da koleksiyonlara eklenmesiyle bazı kurumların kütüphane kelimesi yerine “bilgi merkezi” ya da “bilgi-belge merkezi” isimlerini kullandığını da görüyoruz.

Kütüphaneler, bir fikir gayretinin sonucu olarak yazılmış eserleri korumak, toplamak, organize etmek, onları insanların faydalanmasına hazır hale getirmek amacıyla kurulmuşlardır.

Kütüphaneler, yapılmış ve yapılacak olan bilimsel araştırmaları zamanımızda ve gelecekteki araştırıcıların yararına en ucuz, en çabuk ve en kolay şekilde sunulmasını sağlar, eğitim ve öğretime de yardımcı olur. Halkın her türlü ortamdaki bilgiye engelsiz bir biçimde erişimini sağlayarak, bilginin nesilden nesile aktarılması konusunda önemli bir rol oynamakta, vatandaşlar ile bilgiyi üretenler arasındaki “bilgi düzeyi” farkının azaltılması konusunda katkı sağlamaktadır.

Kütüphanelerin mazisi yazının varlığı kadar eskidir. Asur, Bâbil ve Hitit medeniyetlerinden günümüze ulaşan ve yazı yazmak için kullanılan kil tabletler çok eski devirlere ait kitap ve kütüphanecilikle ilgili bilgiler vermektedir.

MÖ 2600 civarında Sümerlere ait tapınaklarda keşfedilen çivi yazısıyla oluşturulan eski formlardaki tabletlerin bulunduğu arşivler ile başlamaktadır, İlk keşfedilen özel arşivler yazışma ve stok kayıtlarının yanı sıra yeni kâtiplerin eğitimi için efsanelerle ilgili metinlerin standartlaştırılmasını sağlamak amacıyla Ugarit'de tutulan kayıtlardan oluşmaktadır. MÖ 700'lerde Ninova'da ve MÖ 1900 civarında Nippur'daki kütüphanelerin yapısı, günümüzde de kullanılan kütüphane sistemlerinin tarihin ilk dönemlerinde de kullanıldığının bir kanıtıdır.

Kâğıdın icadıyla birlikte kitaplar yazılmaya, matbaanın icadıyla ise kitaplar basılmaya başlamıştır. Ancak, kitaplar ister elle yazılsın ister matbaada basılsın her dönemin özgünlüğünü, her medeniyetin geleneğini yansıttığını görmekteyiz.

Ortaçağ’da kitap Doğu medeniyetindeki ‘beyt’ül-hikme’lerde ve ‘dar’ül-ilm’lerde okutulur, tercümesi yapılırken, aynı dönemde Batı’da kitap raflara zincirlenen aristokratik bir malzeme olmuştur. Ortaçağ Avrupası’nda bilgi genellikle aristokratların ve burjuvanın tekelinde ve kilisenin emrinde olmuştur. Ancak Fransız ihtilali sonrasında Avrupa kütüphaneyi ve bilgiyi toplumsal gelişimin merkezine yerleştirmiştir.

Türklerde ilk kütüphane Orta Asya'da Uygurlar döneminde kuruldu. Karahoça ve Turfan kazılarının sonucunda 30 bin adet yazma orta çıkarıldı. Türklerin islamiyeti kabul ettikten sonra kurdukları ilk devlet olan Gaznelilere ait Gazneli Mahmut’un Büyük Saray Kütüphanesi ise önemli bir diğer kütüphane olmuştur.

Büyük Selçuklu Devleti döneminde bunun devamı olarak başkent Merv'de cami içinde bulunan Aziziye ve Kemaliye kütüphaneleri ve Medrese-i Amidiye içindeki Medrese ve Hatuniye kütüphaneleri gibi 10 tane daha kütüphane kuruldu. Nizamülmülk'ün Bağdat ve Nişapur'da kurduğu Nizamiye medreselerindeki kütüphanelere ait yazma eserler günümüze kadar korundu. Anadolu Selçuklularında ise kütüphaneler daha çok Konya'da toplanmıştır ve birçok İslam bilginin faydalandığı Sedreddin Konevi Kütüphanesi'nden 61 kadar yazma günümüze ulaşmıştır.

Osmanlılar döneminde kütüphaneler genellikle medrese bünyelerinde yer alan Medrese Kütüphaneleridir. İlki Osman Bey döneminde İznik'te ikincisi ise Lala Şahin Bey döneminde Bursa'da kurulmuştur. İstanbul’un alınmasından sonra da kurulan medreselerin içerisinde kütüphaneler yer aldı. Osmanlı Devleti'nde ki bir diğer kütüphane türü olan Camii Kütüphaneleri yazma eserlerden oluşmaktaydı. Bir köşede duran dolapta kaynakların saklandığı bu kütüphanelerde elyazmasının yanı sıra; hadis, akaid, fıkıh ile ilgili eserler ve kur'an bulunmaktadır ve bu koleksiyonlar herkesin kullanımına sunulmuştur. İstanbul’da Fatih, Şehzade, Eyüp Sultan, Süleymaniye, Beyazıt başta olmak üzere birçok camide; Anadolu’da da Bursa, Van, Kütahya, Sivas gibi kentlerde de Camii Kütüphaneleri kurulmuştur.

Değerli Konuklarımız,

Cumhuriyet dönemimizde de Kütüphanecilik alanında büyük atılımlar yapılmış özellikle Adnan Ötüken’in yoğun gayretleri sonucunda Milli kütüphane kurulmuştur. Milli Kütüphane dışında İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi, Beyazıt Devlet Kütüphanesi, Adnan Ötüken Halk Kütüphanesi, Türkiye Büyük Millet meclisi Kütüphanesi ve İzmir Milli Kütüphanesi başlıca Kütüphanelerimiz arasındadır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2015 yılı ’Kütüphane İstatistikleri ’ne göre; Türkiye genelinde 1 milli kütüphane, 1.130 halk kütüphanesi, 555 üniversite kütüphanesi ve 27.836 örgün ve yaygın eğitim kurumu kütüphanesi olmak üzere toplam 29.522 kütüphane bulunmaktadır.

555 Üniversite kütüphanesinde 15 milyon 256 bin 746 kitap bulunmakta ve 3 milyon 820 bin 761 üye bu kütüphanelerden istifade etmektedir.

Değerli Konuklar 2002 yılında Balıkesir Üniversitesi Bandırma İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi bünyesinde hizmete açılan fakülte kütüphanesi; 23 Nisan 2015 tarihinde Üniversitemiz Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi adıyla kurulmasından sonra, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı’nın hayata geçmesiyle Merkez Kütüphaneye dönüşmüştür.

Bu kapsamda Başkanlığımız bünyesinde 1 Daire Başkanımız, 1 uzman ve 1 kütüphaneci personel ile 8 yarı zamanlı öğrenci ile hizmet vermektedir.

Başkanlığımız yayın koleksiyonu ise şu şekildedir;  Osmanlı Hariciye nezaretine ait 343 adet nadir eser,15.000 basılı yayın ve 176.000 elektronik kitap ile Tübitak EQUAL’in sağladığı 13 veri tabanından oluşmaktadır.

Kütüphanemize 117 Üniversite ve 70 Kamu kurumunun kullandığı Kütüphane otomasyon ve güvenlik sistemi satın alınarak; hali hazırda kütüphanemizde var olan koleksiyonumuzun da alt yapı çalışmaları tamamlanmış ve kullanıcılarımıza daha kaliteli bir kütüphane ortamı yaratılması için ilk adımlar atılmıştır.

Dijital bilgi kaynaklarının üretimi, dağıtımı ve kullanımı basılı kaynaklara göre çok daha ekonomiktir. Dijital kütüphanelere kullanıcılar 7/24 erişim imkânına sahiptir. Dolayısıyla fiziksel sınırlar ortadan kalkmakta, istenilen zamanda istenilen bilgiye erişim mümkün olmaktadır. Bu nedenlerle daha çok elektronik kaynakların koleksiyonumuza eklenmesine öncelik vermekteyiz.

Basılı yayınların da ihtiyaçlar doğrultusunda kütüphanemize kazandırılması için çalışmalarımız devam etmektedir. Öğretim üyelerimiz ve öğrencilerimizin istekleri değerlendirmeye alınarak; Fakültelerimiz ve Yüksekokullarımızın ihtiyaçları doğrultusunda yayın sağlama politikamızın ışığında, basılı kitap ve süreli yayınların Kütüphanemiz koleksiyonuna kazandırılması çalışmalarımız aralıksız devam etmektedir.

Kütüphanemiz 400 m2’lik alanda 60 kişilik okuyucu kapasiteli salonunda hizmet vermektedir.

Bu yıl içerisinde Merkez Kütüphanemizi daha sağlıklı hizmet verebileceğimiz yeni yerine taşımayı hedeflemekteyiz. Daha geniş ve daha modern bir Kütüphane oluşturmak gayreti içerisindeyiz.

Bununla birlikte bildiğiniz gibi Merkez Yerleşke Kentsel Tasarım Yarışmamız devam etmektedir. İnşallah Mayıs ayı içerisinde bu yarışmamız sonlanacak ve Ülkemiz için örnek olacak bir yerleşkeyi Üniversitemize, Bandırma ve Balıkesir’imize kazandırmış olacağız.

Bu bağlamda yeni yerleşke projemiz içerisinde en büyük önemi de Merkez Kütüphanemize vermekteyiz. İnanıyoruz ki Yeni Yerleşke Projemiz çerçevesinde kuracak olduğumuz Merkez Kütüphanemiz, Türkiye’miz ve Yükseköğretim Kurumlarımız için örnek teşkil edecek bir merkez olacaktır.

Konuşmamı 53.Kütüphane Haftası’na destek olan Balıkesir valiliği, İl Kültür turizm Müdürlüğü, Balıkesir Üniversitesi, Bandırma Kaymakamlığı, haftamızın sponsorlarına ve hafta boyunca etkinliklerde görev alacak olan tüm çalışanlarımıza, öğrenci arkadaşlarımıza teşekkür ederek tamamlıyor, 53.Kütüphane haftasının Ülkemizin eğitim ve Kültür hayatının gelişimine katkı sunmasını diler, saygılar sunarım.