- ANA SAYFA
- Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Bilgi Sayfası
Güncelleme Tarihi: 09 Haziran 2023
Gösterim: 1220
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Bilgi Sayfası
⇒ KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE VİDEO - 1
⇒ KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE VİDEO - 2
ŞİDDET, TOPLUMA İHANETTİR!
Kadına yönelik şiddet; kadınların maruz kaldıkları fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik eylemler olarak karşımıza çıkıyor. Şiddet; yaşam hakkı, eğitim hakkı ve sağlık hakkı gibi temel insan haklarını ihlal ediyor. Kadın, erkek ve çocuk fark etmeksizin hepimiz, insan onuruna yakışır şekilde yaşamayı hak ediyoruz. Her birimiz bir ailenin parçasıyız ve biliyoruz ki güçlü aile, güçlü toplumu inşa eder. Bu toplumu kurabilecek güç, şiddetsiz bir hayatı benimsemekten geçiyor.
ŞİDDETİN ETKİSİ, ŞİDDET GÖRENLE SINIRLI DEĞİLDİR!
Şiddet Gören;
Utanma, yalnızlık, yetersizlik hissi, başarısızlık hissi, suçluluk, düşük özgüven, harekette bulunmada yetersizlik, değersizlik hissi, konsantrasyon güçlüğü, kendinden memnuniyetsizlik, fiziksel rahatsızlıklar (Sakat kalma, yaralanma, kronik ağrılar), yeme bozuklukları vb. sonuçlara maruz kalıyor.
Çocuklar;
• Kendine güvensizlik
• Aşırı pasiflik ya da hiperaktivite
• İletişim sorunları
• Uyum sorunları
• Okul başarısında düşüş
• Anti-sosyal özellikler
• Kişilik bozuklukları
• Suça yönelme gibi etkilerle karşı karşıya kalıyor.
Anne/Çocuk İlişkisine Etkisi
• Şiddet sebebiyle sağlığı bozulan ve zarar gören kadın, çocukların bakımını sağlamakta güçlük çeker.
• Şiddete maruz kalan kadın, şiddetin olumsuz etkilerini çocuklarına yansıtır.
• Şiddete maruz kalan anne, çocukların bakım ihtiyaçlarını sağlamaktan çok, kendisinin ve çocuklarının güvenliğini sağlamak için çaba gösterir .
Baba/Çocuk İlişkisine Etkisi
• Şiddete tanık olan çocuk şiddet gösteren babaya karşı kin ve öfke hisseder.
• Şiddet sürecine tanık olan çocuklar için baba güvenilmez ve korkulan bir figür haline gelir.
• Eşlerine karşı saldırgan tutum içindeki erkekler bu yaklaşımı çocuklarına karşı da gösterme eğiliminde olur.
• Şiddete tanık olan çocuk, şiddeti sorun çözme yöntemi olarak öğrenir ve sosyal yaşamında karşılaştığı sorunları şiddetle çözmeye çalışır.
KADINA YÖNELİK ŞİDDET, MİLLİ DEĞERLERİMİZE SAYGISIZLIKTIR!
Tarihimizin tüm toplumsal süreçlerinde kadının belirleyici ve destekleyici bir rolü olduğu biliniyor. Milletimizin asli unsuru olan kadınlarımızın tarih boyunca yüklendiği tüm bireysel ve toplumsal sorumluluklarda yapıcı ve yol gösterici bir misyonla hareket ettiği görülüyor.
Şiddeti reddeden milli birlikteliğimiz ve kararlılığımız, söz konusu kadına yönelik şiddet olunca da aynı kararlılıkta duruşunu sürdürüyor. Aziz şehitlerimizin kanı, gazilerimizin kahramanlıkları, kadınlarımızın fedakârlıkları, emek ve dualarıyla kurulan vatanımızda kadına yönelik her türlü şiddete karşı hukuk içerisinde mücadele etmek, sevgi ve saygıya dayalı değerlerle kurulmuş olan ülkemizde hepimizin sorumluluğunda.
KADINA YÖNELİK ŞİDDET, İNANCIMIZLA BAĞDAŞMAZ!
Dinimiz ırkı, yaşı, dili, cinsiyeti, dini ne olursa olsun saygın ve onurlu bir varlık olan insanın İslam tarafından tanınan beş temel hakkını, yani “can, akıl, inanç, mal ve nesil dokunulmazlığını” öne çıkarıyor. Toplumda adalet, hoşgörü, saygı ve merhamet gibi yaşatan, yeşerten ve birleştiren değerlerin yerleşmesini istiyor.
İslam’a göre kadın ve erkek yaratılıştan aynı değere sahip. Aralarında insanlık değeri, temel hak ve dokunulmazlıklar, iffetli ve onurlu bir hayat yaşama hakkı konusunda hiçbir fark yok.
SAYGI GÖRMEK TEMEL İNSAN HAKKIDIR!
ŞİDDETE BAŞVURMAMALIYIZ! DİNLEMELİYİZ, ANLAMALIYIZ, KENDİMİZİ KARŞIMIZDAKİNİN YERİNE KOYMALIYIZ!