Güncelleme Tarihi: 29 Kasım 2018

Gösterim: 539

Uluslararası Sistem ve Türk Dış Politikası: Zorluklar ve Fırsatlar Konferansı

Uluslararası Sistem ve Türk Dış Politikası: Zorluklar ve Fırsatlar” Konferansı

 

Üniversitemiz Uluslararası İlişkiler Topluluğu tarafından “Uluslararası Sistem ve Türk Dış Politikası: Zorluklar ve Fırsatlar” konulu konferans düzenlendi. Rektörlük Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa konuşmacı olarak Antalya Bilim Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tarık Oğuzlu katıldı.

Konuşmasında uluslararası sistemin değişen doğasını değerlendirerek, Türkiye’nin dış politikasında belirleyici olan iç ve dış faktörlerden bahseden Oğuzlu; “ NATO, Birleşmiş Milletler gibi güvenlik örgütleri önemlerini kaybederken faydacı mekanizmalar, informal yapılar daha önemli hale gelmiştir. Bu durum dünya siyaset sahnesindeki Batılı devletlerin kapasitelerinin azalmasıyla alakalıdır. Sonuç olarak doğulu devletlerin sesleri daha fazla çıkmaya başlamıştır” dedi.

Ülkelerin duruma göre değişen düşman ve dost anlayışından da bahseden Oğuzlu; “Günümüzde ülkeler, diğer ülkeleri potansiyel düşman ya da dost olarak nitelendirmek yerine; duruma göre dost duruma göre düşman anlayışını benimsemişlerdir.  Batıda insan hakları odaklı ve egemenliğin sorgulanabileceğine inanan ideolojik bir yapı varken, doğuda toplumun bireyden önce geldiği ve egemenliğin sorgulanamayacağını düşünen ideolojik bir yapı hâkimdir. Bu düşünce yapısı, ülkelerin dış politikalarında izleyecekleri yolların bir belirleyicisidir. Türkiye bulunduğu coğrafi konum itibariyle güç mücadelelerinin kaçınılmaz bir parçasıdır. Bu durum Türkiye için riskler barındırırken fırsatlar da sunmaktadır. Sonuç itibariyle Türkiye’nin önemi artarken “sarkaç devlet“ olma potansiyeli de artmaktadır. Bu nedenle Türkiye’nin hangi tarafta yer alacağı önem arz ediyor” diye konuştu.

 

Oğuzlu konuşmasında ayrıca tarihin sonunun sonu geldiğini belirtti. Oğuzlu; “Tarih her defasında tekrar başlıyor. Son yıllarda Türkiye’nin iç ve dış politikasına etki eden ana akım güvenliktir. Bu konuda ulusal sınırların korunması, ulusal varlığın güvenliğinin sağlanması, ülke içinde güvenliği baki kılmak adına çalışmalarına yoğunluk vermiştir. Sonuç itibariyle ulusal savunma harcamalarımız son yılda artış göstermiştir. Türkiye ne yapmalıdır? Türkiye durumları daha gerçekçi çerçevelerden değerlendirmelidir. Türkiye’nin küresel güç olma kapasitesi sınırlıdır. Bu noktada mütevazı davranması gerekir. Fakat buna karşın bölgesel güç ya da küresel bir aktör olma ihtimali vardır. Türkiye’nin insanı gelişmişlik indeksine ve tarafımızca yapılan dış yardımlara bakıldığında Türkiye’nin dış olaylara kayıtsız kalmadığını söyleyebiliriz. Bu nedenle uluslararasılaşma Türkiye’nin genetik kodlarıyla daha ilişkilidir diyebiliriz” dedi.

Konferans sonunda Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. İsmail Şahin tarafından Prof. Dr. Tarık Oğuzlu ‘ya teşekkür takdim edildi.

 

 


Fotoğraflar