Güncelleme Tarihi: 14 Aralık 2018

Gösterim: 667

Türkiye’de Sendikacılık ve Uluslararası İlişkileri Paneli

 

Üniversitemiz Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Topluluğu tarafından “Türkiye’de Sendikacılık ve Uluslararası İlişkileri” konulu panel düzenlendi.Moderatörlüğünü İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berrak Kurtuluş’un yaptığı panele İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sayım Yorğun, İstanbul Üniversitesi  Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Kutal ve Işık Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Toker Dereli konuşmacı olarak katıldı.

Paneli Rektörümüz Prof. Dr. Süleyman Özdemir, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Suat Uğur, Genel Sekreterimiz Cihangir Boz, akademik ve idari personelimiz ve öğrencilerimiz ilgi ile takip etti. Üniversitemiz rektörlük konferans salonundaki panelin açılış konuşmasını Rektörümüz Prof. Dr. Süleyman Özdemir gerçekleştirdi. Rektörümüz, “Bugün burada çok değer verdiğim, hem benim açımdan hem de ülkemiz açısından çok değerli hocalarımız bulunuyor. İnşallah siz değerli öğrencilerimiz hem ülkemizin değerli insanlarını tanımış olacaksınız, hem de bilgi dağarcığınızı doldurmuş olarak panelden ayrılacaksınız” dedi.

Panelde ilk olarak Prof. Dr. Metin Kutal söz aldı. Türkiye’de sendikaların gelişimi ile ilgi bilgi veren Kutal, “Türk sendikacılığının gerçek kimliğini kazanması 1961 Anayasa’nın devreye girmesi ile olmuştur. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti nitelikleri arasına sosyal devlet anlayışı girmiştir ve grev hakkı anayasal bir hak haline gelmiştir. 12 Eylül 1980 döneminde ise Türk sendikacılığı için kara dönem olmuştur.1982 Anayasası’na göre önemli bazı kısıtlamalar ile yürürlüğe giriyor” dedi.

Panel Prof. Dr. Sayım Yorğun’un sunumu ile devam etti.  Yorğun, “Sendikacılık hareketi dediğimizde aklımıza refahın, özgürlüğün, sosyal devlet anlayışının gelesi lazım. Bir ülkenin gelişmişliğine bakmak için bir ülkede ekonomik ve siyasal demokrasiye bakmanız gerekir. Dünya’da Keynesyen politikalar ile sendikal hareketler gelişmiştir. 1980’li yıllara kadar devam eden Türkiye’deki keynesyen politikalar sendikacılığın altın yıllarını yaşamasını sağlamıştır. 1982 Anayasası bir tepki anayasasıdır. Hak ve özgürlüklere bir tepkidir bu. Sendikaların sesinin zaman zaman az çıkması ile ilgili eleştiri yapılır. Ancak sendikaların haklarının bakanlık tarafından verildiği bir ülkede sendikaların sesi yeterince çıkmaz. Sendikaların temel görevi demokrasiyi muhafaza etmeleridir ancak sendikaların Türkiye’de temel sorunu örgütlenememektir” diye konuştu.

Panelde son olarak söz alan Prof. Dr. Toker Dereli Türk sendikalarının uluslararası ilişkileri hakkında detaylı bilgi paylaştı. Toker, “Sendikaların olmadığı demokratik toplum düşünemiyoruz. Global örgütler İkinci Dünya Savaşı bitiminin ardından kurulan Dünya İşçi Sendikaları Federasyonu’dur” dedi. Sendikacılığın tarihsel gelişiminde dair detaylı bilgi paylaşan Toker, Türk sendikacılığının bu tarihsel süreçte yaşanan gelişmelerden etkilendiğini belirtti.

Panel konuşmacılara teşekkür plaketi verilmesi ile sona erdi.