Güncelleme Tarihi: 28 Haziran 2021

Gösterim: 867

Kafkasya Araştırmaları Topluluğumuzca “Nizâmî-i Gencevî’yi Anma Programı” Düzenlendi

 

Kafkasya Araştırmaları Topluluğumuzun düzenlediği programa konuşmacı olarak Azerbaycan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Narmina Mustafayeva, Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Yazma Eserler Enstitü Genel Müdürü Prof. Dr. Teymur Kerimli ve Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sadık Armutlu katıldı.

Programda ilk olarak Narmina Mustafayeva söz aldı. Mustafayeva Nizâmî-i Gencevî’ ye dair bilgiler verdi. Mustafayeva, “Nizami Gencevi’nin eserleri başka bir sanat dalı olan minyatür sanatının yaratılmasına yardımcı olmuştur. Ortaçağda Doğu’nun farklı minyatür mekteplerinde ressamlara ilham kaynağı olmuştur. Nizâmî-i’nin el yazmaları dünyanın birçok müzelerinde ve kütüphanelerinde bulunmaktadır. Nizâmî-i Gencevî’ öyle bir şairdir ki ülkesini onun sınırlarından çok uzaklarda tanıtmaya nail olmuştur. Ve Azerbaycan’ın Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nı UNESCO’da tanıtan ilk şairlerimizden biridir. 2021 yılı Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Nizâmî-i Gencevî yılı olarak adlandırmıştır. İnsan mutluluğu, hümanistlik, dürüstlük, vatan sevgisi gibi anlayışları aksettiren eserler Azerbaycan edebiyatını güçlendirmiştir. Ayrıca İngiliz edebiyatında da Nizâmî-i’yeye büyük bir merak vardır. Nizâmî-i bir nevi doğu dünyasına bir pencere rolü oynamıştır.” dedi.

Teymur Kerimli de Nizâmî-i Gencevî’nin farklı yönlerini ele aldı. Kerimli, “Nizâmî-i Gencevî zamanın bütün bilim dallarına sahiptir. ‘Dünyada ne kadar kitap vardır böyle okudum okudum sonradan vardım’ demiştir. Dahi bir şair olarak kendini bilmesi ve tanıması çok önemlidir. Nizâmî-i Farsça yazmasına rağmen Türk şairi gibiydi, ama öte yandan Fars şairi gibiydi. İdeal bir devlet olarak Türk devletini örnek gösterir. Hatta, ‘Türklerin devleti gayretle ve adaletle büyüdü’ dediği bir kitap cümlesi vardır. Genç yaşlarda şiir yazamaya başlamıştı, önce lirik şiirleri sonra gazelleri gelişti. Edebiyatı saraylardan kubbelere indirmiştir. Fuzuli onun öğrencisi olmasından gurur duymuştur. Yedi Güzel Kitabı’nda adaletli devlet kavramını yakından incelemiştir. 2021 yılı itibariyle Cumhurbaşkanımızca Nizâmî-i Gencevî yılı ilan edilmiştir.” ifadelerini kullandı.

Son olarak Sadık Armutlu Nizâmî-i Gencevî’yi bir şair olarak anlattı. Armutlu, “Azerbaycan tarihine adını altın harflerle yazdıran bir kişidir Nizâmî-i Gencevî. Şairin gençlik yıllarından itibaren tüm yaşamı boyunca dünya hevesi ile ilgilenmediğini, aklı başında devlet adamlarının onunla hasbihal ettiği bilinir. Ama adaletsiz olan devlet eşraflarından uzak durmuş ve benimsememiştir. Sanatın evrensel olduğunu benimsemiş ve bunu halka aktarmıştır. Kaynağını yaşanmışlıktan alır eserleri. Fars dilinin en lirik eserlerini vermiştir. Hüsrev-i Şirin eseri onu kalıcı yapan en büyük eserlerinden biridir. Sonrasında Leyla ile Mecnun’u yazmayı yaşı ilerlediği için kabul etmez. Ancak oğlunun isteği ile çalışmalarına başlar. Araştırmaları tamamlandıktan sonra konu yeni bir eser niteliğine gelir. Diyebiliriz ki Nizâmî-i Leyla ile Mecnun’a yeni bir bakış açısı katmış ve adını ölümsüzleştirmeye bir adım daha yaklaştırmıştır.” dedi.


Fotoğraflar